22 Ağustos 2013 Perşembe
Kurban Vikingler
Türk futboluna bu sezon giren ve çözülmesi biraz zor olan 6+0+4 formülü, futbolumuza fayda sağlar mı bilinmez. Ancak bu kural yabancı futbolcuların bazılarını çok sevindirecekken, bazılarını ise fazlasıyla üzecek. Öyle ki yazının kahramanlarından bir tanesi henüz yeni transfer edilmişken takımdan ayrılmanın eşiğinde.
Başlamadan neden bu kuralın bazı yabancılara yarayacağını açayım.Kulüpler sınırlı sayıda yabancı kullanabileceğinden bu isimleri oldukça dikkatli seçecekler. Takımlarına mümkün olan en kaliteli yabancılara katmaya çalışacaklar. Bu durumun farkında olan futbolcu ve menejerler de ülkemize gelmek için sözleşmelerinin oldukça sağlam olmasına özen gösterecekler. Bunun sonucunda yüksek bonservis bedellerinin yanına imza paraları, menejer ücretleri, yüksek yıllık maaşlar ve uzun soluklu sözleşmeler eklenecek.
Sevinenler olacağı gibi, üzülenler de olacak demiştim. Bu isimlerin bazıları yeni transferler geldiği için gözden düşüp tribüne çıkanlar olacak. Belki şans verilse yerine transfer edilenden çok daha iyi performans sergileyebilecekken sırf eski yüz olduğu için maçı yukarıdan izlemek zorunda kalacak. Bazılarının ise oynayamadığı için milli takım kariyeri riske girecek. Kimisi maç başı ücretini alamadığı için üzülürken, kimisi piyasanın azaldığını düşünecek. Bu ve buna benzer sebeplerden dolayı da ayrılıklar kaçınılmaz olacak.
Ancak gündem de öyle iki ayrılık var ki; bence takımlarından ayrılmayı en son hak edecek iki isim olmaları rağmen, belki de gönderilmeleri kolay olduğu için tercih edilen iki İsveçli Samuel Holmen ve Johan Elmander. Holmen'in durumu fıkralık olduğundan önce Elmander'den başlayalım.
Galatasaray kadrosunda tribüne çıkması muhtemel ismler olarak Dany, Riera, Elmander ve Amrabat isimlerini varsayalım. Bu isimlerden gönderilecek ilk isim kimdir? Bence kesinlikle Elmander değildir. Hatta gönderilmeyecek bir kişi aransa Amrabat ve Elmander yarışır. Ancak Riera'nın sağlam sözleşmesi, Dany'nin hatalara rağmen genç yaşı Elmander'i Galatasaray'da kurban yaptı. İki sezon öncesinin bionik adamı, "Golmander"i sessiz sedasız Ada'nın yolunu tuttu.Umarım Galatasaray Drogba ya da Burak'ın sakat veya formsuz olduğu dönemlerde Elmander'i aramaz.
Gelelim diğer kurbanımız Holmen'e. Fenerbahçe'de tribüne çıkacak isimler Galatasaray'ınki kadar net olmasa da tahmin edilebilir. Alves, Sow, Kuyt ve Emenike kadroda yerleri kesin olan isimler. Kalan yedi futbolcudan ikisi onbirde, dördü tribünde ve biri de başka bir takımda yerini alacak. Takımdan gönderilmek istenen ilk isim Krasic olmasına rağmen, Galatasaray'da Riera ile başa bela olan yüksek maaşlı kontrat, Fenerbahçe'de Krasic ile gün yüzüne çıkıyor. Bu yüzden oklar zayıf halkalar Webo, Yobo ve yeni transfer(!) Holmen'e dönüyor. Üç isim de kaliteli olmasına rağmen bence Fenerbahçe'nin asıl ihtiyacı olan forvet-orta saha bağlantısını hakkıyla sağlayabilecek olan Holmen, isminin küçüklüğünün kurbanı olacağa benziyor.
Cumali Öncalır
twitter.com/concalir
13 Ağustos 2013 Salı
2013-2014 Galatasaray Kadro Yapılanması ve Oyun Planı
Yabancı sınırlamasındaki değişiklikten sonra tribünde yabancı oturtmak istemeyen ancak Culio'yu göndermesine rağmen hala tribünde oturabilecek maximum sayıda yabancısı Galatasaray'ın yabancı transferi yapması sürpriz olur. Özellikle Riera ve Elmander gibi şu anda aldıkları paraları başka yerde bulamayacaklarını bilen futbolcular da takımdan ayrılmayacağına göre transfer dönemi, gelecek futbolcular bakımından Galatasaray için kapanmışa benziyor. Bundan sonra transfer yapılırsa da muhtemelen yerli ve genç isimler olacaktır.Bu durumda Galatasaray'ın geniş kadrosunu ve lig için oluşabilecek 18 kişilik kadrolara bir göz atalım.
Bilindiği gibi sahada ve kenarda toplamda sadece altı yabancının yer alacak olması, Fatih Terim'i bu altı futbolcunun seçiminde zorlayacacaktır. Kadrodaki yabancılara bakıldığında hepsinin vazgeçilmesi zor isimler olduğunu görüyoruz. Bu durumda isime bakılmaksızın en formda olan altı kişi seçilecektir. Fatih Terim'in bunu son oynanan süper kupa maçında Amrabat'ı oynatabilmek için yeni transfer Chedjou'yu kesip yerine Gökhan Zan'ı oynatarak yapabileceğini gördük.
Süper Kupa maçında gördük ki yabancı olarak; Muslera, Melo, Sneijder ve Drogba'nın takımdaki yerleri garanti, diğer iki isim için ise Amrabat, Chedjou, Eboue, Riera, Dany ve Elmander arasında kıyasıya bir çekişme yaşanacaktır. Bu isimler arasında Dany'nin sezon başı hazırlığını talihsiz geçirmesi ve Elmander'in alternatiflerinin istim üstü isimler olması forma bulma şanslarını oldukça azaltıyor. Amrabat'a gelince istekli oyununa biraz beceri, biraz da son topları verimli kullanmayı katabilirse bence beşinci yabancı olmaya en yakın isim. Eboue fazlasıyla deneyimli ve yetenekli olmasına rağmen özellikle geçen seneden beri devam eden kırılgan yapısı ve ilk seneye göre düşen asistçi özelliği onu gözden düşürebilir. Riera ise belki de "çakma sol bek" oluşundan dolayı kadroda değişikliğe neden olabilecek en son yabancı. Ancak Riera'nın Şampiyonlar Ligi'nde, özellikle içeride oynayacağımız maçların tamamında forma bulabileceğini düşünüyorum.
Chedjou'nun durumu ise diğerlerine göre oldukça farklı. Asqqqqlında takımda direk oynayacak bir isim olabilecekken, yabancı sınırının kurbanı olabilir. Chedjou, Amrabat yada Eboue'nin formsuz olduğu ya da Burak'ın eski günlerine döndüğü ilk hafta kadrodaki yerini alacaktır. Ligde Arena'da oynanacak maçlarda çift forvetli sistemle oynayacak takımda Amrabat'ın yerine Sneijder kaydırılıp, Chedjou'ya yer açılacaktır. Ceza veya sakatlıklar dışında yabancıların seçiminde büyük farklılıklar olabileceğini düşünmüyorum.
Gelelim kadronun diğer tarafı, yerlilerin seçimine. Semih ve Selçuk takımın yerli bankoları. Hakan Balta ise aslında ilk onbirlik bir performansa sahip olmamasına rağmen üçüncü banko(!). Geçen senenin onbire direk yazılan iki ismi Burak ve Hamit'te ise durum bu sene farklı. Özellikle Emirates Cup maçları ve Fenerbahçe maçında başarıya ulaşan tek forvetli sistem, zaten formsuz olan Burak'ı, mutsuz bir yedeğe dönüştürebilir. Bu durum da yedek kalmasına rağmen elinden gelenin en iyisi yapmaya çalışan Umut'u, oyuna alınacak ilk forvet seçeneği haline getirebilir. Bu yüzden Burak'ın formayı kapması için yine çok çalışıp, son iki sezonun kralı olduğunu Fatih Terim'e hatırlatması lazım. Aksi takdirde üç yıllık peri masalı son bulabilir ve her zamanki gibi futbol kibiri affetmez, çalışmayı ödüllendirir. Hamit ise hala kariyerinin kredisini kullanmaya devam ediyor. Ancak bu kredinin suyu çekilmek üzere. Hazırlık maçlarının hiçbirinde kendini gösteremeyen Hamit, Fenerbahçe maçında yapamadıkları ile de saç-baş yoldurttu. Fatih Terim'in en güvendiği adamlardan olmasından ötürü ligin ilk haftalarnda ilk onbire yazılacağını düşündüğüm Hamit için göstereceği performans ilerleyen haftaların belirleyicisi olacaktır.
Kulübede kale, defans ve forvet az çok belli iken, orta saha için çok büyük bir mücadele bizleri bekliyor. Kale için Eray, stoper için Gökhan, bek için Sabri, forvet için ise Umut'un yerleri garanti. Eray hariç bu isimlerden herhangi birinin ilk onbirde başlaması şaşırtıcı olmaz. Özellikle Gökhan yabancı stoper'in yerine, Sabri de Eboue'nin yerine oyuna başlayabilir. Orta saha için ise Ceyhun, Yekta, Emre Çolak, Engin, Erman Kılıç, Kazım arasında kıyasıya bir mücadele yaşanacak. Melo'nun alternatifi olabilmek için geçen sezon rakipsiz olan Yekta, bu sezon Ceyhun tarafından fazlasıyla rahatsız edilecek. Selçuk İnan ve Sneijder'in yedekliği için yarışacak olanlar ise Emre, Engin ve Erman Kılıç. Bu isimlerden Erman'ın Fatih Terim tarafından sol bekte denenmesi ve Süper Kupa finalinde bıraktığı olumlu izlenim iyi bir yedek olabileceğini gösterdi. Emre'nin hazırlık maçlarında gösterdiği olumlu performans ise mücadeleyi bırakmayacağının kanıtı. Yedeklik için en çok mücadele etmesi gereken iki isim ise geçen seneden mimliler Engin ve Kazım. Kazım sağ açıkta Hamit'ten sonra tek kanat oyuncusu olarak gözüksede kanıtlaması gereken çok şey var. Engin'in ise ilk önce akıllandığını göstermesi, sonra da iki sene öncesini anımsatacak bir performans sergilemesi gerekiyor.
Yazar notu:
- Muslera'nın yedeği olabilecek ve hazır Muslera-Taffarel ikilisi buradayken ondan birşeyler öğrenebilecek bir yerli kaleci bulunmalı.
- Takımı gençleştirme, yerli alternatif oluşturma ve Gökhan Zan ile Hakan Balta'nın durumlarının papatya falı misali olmasından dolayı yerli ve genç olan bir stoper ve sol bek alınmalı. (Ahmet Çalık- paraya kıyıp İsmail Köybaşı)
- Burak Yılmaz ile açık açık konuşulup kafası burada değilse gitmesine izin verilmeli yada sıkıntısı ne ise giderilmeli.
- Semih-Selçuk-Emre üçlüsü kesinlikle elde tutulmalı, sözleşmeleri bitiş zamanlarına yaklaşmadan mutlaka uzatılmalı.
- Gelecek sezona Drogba'nın ayrılması durumunda aynı etkiyi yaratabileek bir transfer için şimdiden çalışmalara başlanılmalı.(İbrahimovic)
Cumali ÖNCALIR
http://concalir.blogspot.com
twitter.com/concalir
7 Ağustos 2013 Çarşamba
2013-2014 Fenerbahçe Kadro Yapılanması ve Oyun Planı
Fenerbahçe için transfer sezonu,
özellikle gelecek futbolcular bakımından bitti diyebiliriz. Forvet mevkisine
düşünülen ve bütün yazımızı heba eden Cardozo transferi bana göre büyük bir
şansla Emenike ile sonuçlandı. Cardozo
ne kadar iyi olursa olsun 30’lu yaşlarına gelmiş bir futbolcuya bahsedilen paraların verilmesi çok mantıklı
görünmüyordu. Çünkü yatırım olarak ölü olacaktı. Her ne kadar başarılı olursa
olsun bu, Cardozo’nun son transferi olacaktı. Burada kazandığı parayı da başka
bir yerde bulamayacağı için sözleşmesinin sonuna kadar kalacaktı. Emenike de
ise durum biraz daha farklı. Yaş ve piyasası itibariyle buradan sonra yine
kayda değer paralara bir transferi olabilir. Bu da yatırımı Cardozo’ya göre
daha anlamlı hale getiriyor.
Emenike-Cardozo meselesini daha
fazla uzatmadan Fenerbahçe’nin kadrosunun geneline bakarak gelecek sezonun işaretlerine bir göz atalım. Öncelikle
kadroda kalması muhtemel olan 10 yabancı
ismin kimler olabileceğine bakalım. Stoch’u PAOK’a kiralayan Fenerbahçe’de
bir kişinin daha gitmesi gerekiyor. Yeni transferler Alves, Kadlec,Emenike ile
birlikte Meireles, Sow, Kuyt, Baroni’nin yerleri kesin gibi gözüküyor. Bu
durumda Yobo, Krasic, Holmen ve Webo dörtlüsünden biri sarı-lacivertli takıma
elveda diyecek. İlerideki yeni üçlünün Sow-Kuyt-Emenike’den oluşacağını
varsayarsak, herhangi bir sakatlık yada ceza durumuna karşı Webo takımda
tutulacaktır. Krasic’te ise sözleşmesinden dolayı başka takımla anlaşması zor
olacağından, en zayıf iki halka yani Yobo veya Holmen’den biri ayrılacaktır.
Geniş kadroya yeniden göz atacak
olursak;
Yabancılar: Alves, Kadlec, Meireles, Baroni, Krasic, Sow,
Webo, Kuyt, Emenike, (Holmen yada Yobo)
Yerliler: Volkan, Mert, Serkan, Egemen, Bekir, Serdar,
Gökhan, Hasan Ali, Topal, Topuz, Selçuk, Emre, Alper, Caner, Salih, Recep
Ortalama
26 kişilik bir kadroyla sezona başlayacak olan Fenerbahçe’de 11’in nasıl
şekilleneceği orta saha dışında tahmin edilebilir görünüyor. Ancak 4-3-3 diyebileceğimiz bir sistem tercih eden takımda, 9 alternatiften 3 kişinin seçileceği
bir yerde problem olacağını zaten her üç Fenerbahçeli’den dördü(!) söylüyor.
Ancak iki Salzburg maçı ve PSV maçlarındaki birkaç denemeden hangilerinin
başarılı, hangilerinin başarısız olacağı ile ilgili bazı ipuçları edindik.
Örneğin kesici ön libero mevkisinde Emre’nin oynamayacağını, öndeki üçlünün
arkasında yabancı olacaksa Baroni, yerli olacaksa Salih’in tercih edilmesi
gerektiğini, Eskişehirspor’da Ersun Hoca’nın Hürriyet’e verdiği iki stoperin
arasına gelebilen ön libero stiline en uygun adamın Topal olduğunu gördük. Yani
orta sahadaki ilk isim bence Topal’dır. İkincisi sezon başı formuyla Meireles
ve ve yine bence yeni transfer olması bakımından Alper’dir. Baroni bu kadroda
tercih edilmek istenilmesine rağmen sınıra takılacaktır.
Defans ve ofans yerleşmesinde ise roller daha belli
gibi. Geride Volkan, Alves, iyileşince Egemen ve Gökhan, Kadlec. İleride ise
Sow, Webo, Kuyt üçlüsünde Emenike muhtemelen Webo’nun yerini alacaktır. Bu durumda yedek kulübesi lig için Mert,
Bekir, Hasan Ali, Emre, Alper, Caner, Salih olacak gibi görünüyor. Avrupa için
ise muhtemelen Hasan Ali ve başka bir yerli yerine Baroni ve Webo yer
alacaktır. Hatta Baroni Alper yerine ilk onbire dahi geçebilir.
Sezon
başlamadan Fenerbahçe ile ilgili gördüklerim bunlar. Ancak eğer transfer
yapılmazsa kadronun ciddi problemleri de yok değil. Özellikle forvet mevkisindeki
yerli alternatifin hiç olmayışı ciddi bir handikap. Sağ bek konusunda da aynı
handikap olmasına rağmen Bekir ve Topuz ile orası idare edilebilir. Ancak her
ikisinin de bir Gökhan Gönül olmadığını biliyoruz.
Yazar Notu: İki senedir şampiyonluğu rakibine kaptıran
Fenerbahçe için öncelik kesinlikle lig şampiyonluğudur. Avrupa kupasında geçen
seneki gibi ya da ona benzer bir başarı başta Aziz Yıldırım olmak üzere
Fenerbahçelilerin büyük çoğunluğunu tatmin etmez. Dolayısıyla Avrupa kupalarına
erken bir veda ya da CAS’tan gelecek olası bir men durumu şampiyonluk adına(imaj
adına büyük bir eksi olduğunu kabul etmekle birlikte) Fenerbahçe hanesine büyük bir artı
kazandıracaktır. Aksi takdirde mücadele edilecek birçok kulvar Fenerbahçe’yi
geçen sene olduğu gibi çok yorup, beklenmedik puan kayıplarına neden olabilir.
Cumali ÖNCALIR
http:concalir.blogspot.com
www.twitter.com/concalir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)