Oyun konsollarında yarış oyunları oynamak çocukların, gençlerin ve hatta birçok yetişkinin en büyük zevklerindendir. Bu oyunlarda yarışı bölümlere ayıran, ekstra puanlar kazandıran ya da değişik ödüller elde edilen önemli noktalar vardır. Oyun dilinde bu noktalara "checkpoint" denir. Aslında bu noktalara önce ulaşmak yarışın kazanıldığı anlamına gelmez fakat fazlasıyla önemlidir.
Gelelim böyle bir konuyu neden bir spor sitesinde dile getirdiğime. Nedeni 18 Nisan Pazartesi günü yaptığı basın toplantısı ile tüm futbol camiasının dikkatini üzerine çeken Aziz Yıldırım'dır. Başkanı konsol oyunu oynayan başarılı bir oyuncuya; şampiyonluk mücadelesini de sonu hiç gelmeyecek bir araba yarışına benzetiyorum. rakiplerine göre arabalara daha hakim olmasına, tüm sürüş tekniklerini diğerlerine göre daha iyi bilmesine, aynı aracı yıllardır kullanmasına ve yarış boyunca karşılaştığı büyük zorlukları yara almadan atlatmasına rağmen bir türlü checkpointlere diğerlerinden önce varamıyor.
18 yıldır süren kulüp başkanlığı döneminde 6 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 3 süper kupa, Şampiyonlar ligi çeyrek finali, Avrupa ligi yarı finali, şampiyon olamadığı sezonlarda 7 tane ikincilik çok büyük başarılar. Stad yenileme sürecinde rakiplerinin kimisi şehir şehir, stat stat gezerken; kimisi şehrin göbeğindeki yerini bırakıp dağlara taşlara taşınırken Başkanın stadı kendi semtinde, parça parça ve hiç statsız kalmadan yapması da hiç küçümsenmeyecek bir yönetim başarısı.
Bunlara ek olarak çoğunun "Burası inşaat şirketi değil, spor kulübü" deyip burun kıvırdığı Ülker Arena, Topuk Yaylası Tesisleri, Ankara Konaklama Tesisleri vs. gibi projelerde başarılı yönetimin taşınamaz eserlerinden bazıları. Peki sportif başarı ne durumda? Adı amatör olup kendisi profesyonel olan branşların neredeyse tamamında saymakla bitmeyecek kadar ulusal-uluslarası başarılarla dolu. Yani sportif başarı olması gerektiğinden fazla bile var.
Peki bunca başarıya rağmen Aziz Yıldırım'ı bu kadar agresif yapan nedenler nedir? İşte yazının başında bahsettiğim "checkpointler" bu hırsın sebebi. çünkü Aziz Başkan;
Gelelim böyle bir konuyu neden bir spor sitesinde dile getirdiğime. Nedeni 18 Nisan Pazartesi günü yaptığı basın toplantısı ile tüm futbol camiasının dikkatini üzerine çeken Aziz Yıldırım'dır. Başkanı konsol oyunu oynayan başarılı bir oyuncuya; şampiyonluk mücadelesini de sonu hiç gelmeyecek bir araba yarışına benzetiyorum. rakiplerine göre arabalara daha hakim olmasına, tüm sürüş tekniklerini diğerlerine göre daha iyi bilmesine, aynı aracı yıllardır kullanmasına ve yarış boyunca karşılaştığı büyük zorlukları yara almadan atlatmasına rağmen bir türlü checkpointlere diğerlerinden önce varamıyor.
18 yıldır süren kulüp başkanlığı döneminde 6 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 3 süper kupa, Şampiyonlar ligi çeyrek finali, Avrupa ligi yarı finali, şampiyon olamadığı sezonlarda 7 tane ikincilik çok büyük başarılar. Stad yenileme sürecinde rakiplerinin kimisi şehir şehir, stat stat gezerken; kimisi şehrin göbeğindeki yerini bırakıp dağlara taşlara taşınırken Başkanın stadı kendi semtinde, parça parça ve hiç statsız kalmadan yapması da hiç küçümsenmeyecek bir yönetim başarısı.
Bunlara ek olarak çoğunun "Burası inşaat şirketi değil, spor kulübü" deyip burun kıvırdığı Ülker Arena, Topuk Yaylası Tesisleri, Ankara Konaklama Tesisleri vs. gibi projelerde başarılı yönetimin taşınamaz eserlerinden bazıları. Peki sportif başarı ne durumda? Adı amatör olup kendisi profesyonel olan branşların neredeyse tamamında saymakla bitmeyecek kadar ulusal-uluslarası başarılarla dolu. Yani sportif başarı olması gerektiğinden fazla bile var.
Peki bunca başarıya rağmen Aziz Yıldırım'ı bu kadar agresif yapan nedenler nedir? İşte yazının başında bahsettiğim "checkpointler" bu hırsın sebebi. çünkü Aziz Başkan;
- Son dakikalarda kaçırdığı şampiyonluklar yüzünden ikincilik sayısı birincilik sayısından fazla olduğu için,
- Başkanlığı süresince "en fazla ezeli rakip şampiyonluğu gören başkan" ünvanına sahip olduğu için,
- Şampiyonluk sayısı sadece bir tane az olmasına rağmen; hem 3. hem de 4. yıldızı ezeli rakibine kaptırdığı için,
- Avrupa kupalarında çeyrek-yarı final görmesine rağmen "kupa kazanan ilk Türk takımı" olamadığı için,
- Onca saha dışı mücadaleyle geçen bir sezonun sonunda kendisi hapiste olmasına rağmen "ezeli rakibin sahasında kupa kaldırma" hissini rakibine yaşattığı için,
- Milyon eurolar harcayıp getirdiği yıldızlar o ya da bu sebeple başarısız olduğu için,
- Tutunacak tek checkpointlerin "Kadıköy'de derbi kaybetmeme, 6-0 ve ezeli rakibi daha fazla yenme" kaldığı için başarısız görünüyor.
- Buna rağmen sezonu 3 başkan, 2 hoca gibi kötü bir yönetim ile geçiren ezeli rakibi sırf 4. yıldız checkpointine ulaştığı için başarılı görünüyor.
CUMALİ ÖNCALIR
concalir@windowslive.com