Transfer sezonunun henüz
ortalarında olmamıza rağmen şampiyonluğa oynayacağını düşündüğüm kulüplerimiz
transferi büyük ölçüde tamamladılar. Bunun nedeni 6+0+4 kararından sonra
alınabilecek bir iki yerli futbolcunun hemen transfer edilmesi, kadrolardaki mevcut
vasat yerlilerle sözleşme yenilenmesi ve zaten şişmiş durumda olan
kontenjanlarından dolayı yabancı
futbolcuların alınması değil gönderilmesi ile mesainin harcanmasıdır. Federasyonun
almış olduğu karar ile ilgili yorumumu daha önceden yaptığımdan “başa gelen
çekilir” deyip bundan sonra “neler yaşanır, lig nasıl ilerler ve mutlu sona kim
ulaşır?” üzerine kafa yormaya karar verdim.
Yazımın başlığından da
anlaşılacağı üzere bu sene kulübede hiç yabancı olamayacağından hareketle şampiyonu
belirleyecek etkenin kulübelerden alınacak katkı olduğunu düşünüyorum. Daha
doğrusu futbol böyledir. Birçok maç yedek kulübesinden gelen futbolcuların
katkılarıyla kazanılır ya da kaybedilir.
Kenara baktığımızda tamamen yerlilerden oluşan bir kulübe göreceğimizden
yerlisi iyi olan büyük ihtimalle şampiyonluğu da kazanacaktır. Tabi bu tezin
gerçekleşmesinde en kritik noktalardan biri de ilk 11 başlayacak yabancıların
neler yapacağı olacaktır.
Analize son şampiyon Galatasaray’dan
başlayalım. İlk 11’de yabancı olarak Muslera, Eboue, Chedjou, Melo, Sneijder ve
Drogba, yerli olarak ise Semih, Hakan
Balta, Hamit, Selçuk, Burak’ın başlayacağını varsayalım.Bu durumda kulübeyi;Eray, Gökhan Zan, Sabri, Engin, Yekta, Emre,
Erman Kılıç, Kazım, Umut isimlerinden 7
tanesi oluştururacak. Geçen seneki performansları göz önünde bulundurulursa
oyuna girdiğinde olumlu etk yaratacak tek isim Umut görünüyor. Yeni transfer
Erman Kılıç ise tamamen kapalı kutu. Bu durumda Galatasaray’ın kulübesi şampiyonluk
için yetmeyebilir.
Fenerbahçe’de ise durumlar biraz
daha farklı. Eksik görülen yerlerin tamamına yeni ve kaliteli isimler transfer
edildi ve edilmeye de devam ediliyor. An itibariyle Cardozo transferi
gerçekleşeceğe benziyor. Eğer olursa Fener’in ilk 11’de Alves, Kadlec,Baroni
yada Meireles, Kuyt, Sow, Cardozo, Volkan, Gökhan, Egemen, Emre, Topal
isimlerinden oluşacağa benziyor. Bu durumda Fenerbahçe’yi geçen sene lig
ikinciliğine, kupa şampiyonluğuna ve Uefa’da yarı finale taşıyan oyuncuların
çoğu yedek kulübesinde olacak.
Kulübede; Mert, Bekir, Hasan Ali, Selçuk Şahin, Alper(11’de
bir yabancının yerini de alabilir), Topuz,
Caner, Recep Niyaz isimlerinden 7 tanesi ile oluşacak. Kulübedekilere bakınca
Fenerbahçe’nin üstünlüğü göze çarpıyor. Ancak Fenerbahçe’nin üç büyük
dezavantajı var. Birincisi yeni bir teknik direktör, ikincisi takımın kritik
bölgelerinde çok da kötü olmayan isimlerin yerine yapılmış yeni transferlerin uyumuqqqq ve
yerli forvet rotasyonunun neredeyse hiç olmayışı.
Beşiktaş, “FEDA” senesinin olumlu
bir mirası olarak eldeki yabancılardan kurtulma sorunuyla uğraşmadı. Hatta
eksik yerlerine yabancı transfer bile yapabildiler. Alınması mecbur olan stoper
mevkisine geleceğinin parlak olduğunu söyledikleri bir genç ve forvete ligin
kalbur üstü forvetlerinden birini transfer ettiler. Diğer transferleri ise
genelde kulübeye oldu. Şu anda transferi konuşulan Tolga Zengin alınırsa bence Beşiktaş’ta hedefleri yükseltecek bir isim
olur. Beşiktaş’ın ilk 11’ine bakacak olursak; Franco, Sivok, Fernandes,
Holosko, Almeida, Eneramo, alınırsa Tolga, Serdar kurtuluş, Gökhan Süzen, Veli ve
Olcay.
Kulübe ise; Cenk, Toraman, Ersan, Tanju, İsmail Köybaşı,
Necip, Oğuzhan, Sezer Öztürk, Gökhan Töre, Pektemek, Ömer Şişmanoğlu
isimlerinden yedisi ile oluşacak. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray’da
yaşanan yerli ofans sıkıntısı Beşiktaş’ta görünmüyor. Özellikle ülkemizin yeni
nöbetçi golcüsü Ömer Şişmanoğlu’nun ve iki sene öncesinin en iyi orta saha
oyuncularından olan Sezer Öztürk’ün transferi kulübeden gelecek katkı
bakımından oldukça mantıklı. Ancak geçen
sene Beşiktaş’ın sıkıntılarının başında gelen sol beke, Hilbert’in bırakılması
ile sağ bek de eklenmiş oldu. Antep’ten alınan Serdar ve yaklaşık bir buçuk
yıldır topa dokunamayan İsmail Köybaşı’nın performansları bek probleminin
akıbetini belirleyecek.
Bursaspor yaptığı transferlerle
dikkat çekse de yerli rotasyonu çok kısıtlı olduğu için, Trabzon’un
şampiyonluğa oynayacak bir kadro ve en önemlisi psikolojiye sahip olmadığını düşündüğümden
bu analize dahil etmedim. Yukarıdaki
tabloya baktığımızda avantajlı takım Fenerbahçe görünüyor. Ancak Galatasaray’ın
sadece birkaç takviye ile kadrosunu hiç bozmadan devam etmesi rakiplerine geçen
seneki 10 puanlık farkı kapatacak bir futbol oynamaları gerektiğini hatırlatıyor.
Şampiyon kim olursa olsun,
liglerin her sene tekrarlandığını unutmadan, kavga dövüşten uzak, temiz,
kaliteli bir lig izlemek ümidiyle…
CUMALİ ÖNCALIR
http://concalir.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder