4 Eylül 2012 Salı

Yıllanmış Çilek

      Transfer döneminin son günleri Galatasaray için sıkıntılı gibi geçiyor görünse de aslında takım içinde birkaç zayıf noktadan birinin güçlendirilmesi ile sonuçlanması bu sıkıntılı durumun takım için hayırlı sonuçlanmasına neden oldu diyebiliriz. Konuyu biraz açalım...
      Transfer büyük ölçüde tamamlandıktan sonra Galatasaray'ın gündeminde iki transfer dedikodusu sürekli dillerde dolaştı.
        Sol bek ve Kaka...
     
       Kaka olayı taraftarı ikiye bölmüş durumdaydı. Kimileri çok büyük bir yıldız olduğunu, Avrupa sahnesinde Galatasaray'a değer katacağını aynı zamanda forma satışlarında da büyük bir artışa neden olacağını düşünüyordu. Kimileri ise yaşlı ve formsuz olduğunu ayrıca yıllık ücretiyle takım içi dengeleri bozacağını ve bu yüzden gereksiz bir transfer olacağını düşünüyordu.
   
      Her iki tarafın da görüşlerinde de haklılık payı var fakat asıl gerçek Galatasaray'ın sisteminin Kaka'ya uygun olmayışı ve orta sahanın defansif orta saha dışındaki tüm bölgelerinin alternatifli oluşuydu. Kaka bir kanat oyuncusu değil ve Melo-Selçuk ikilisinin ikisinden birinin yerinde de oynayamaz. Oynayabileceği yerlerde ise Hamit-Amrabat-Emre-Riera-Engin-Aydın gibi kalabalık ve yeterli bir kadro var.
   
       Gelelim Galatasaray'ın gerçek sorunlarına.

*KALECİ: Muslera'dan sonra kalede güven verecek bir kalecimiz yok. Hatta 3. kalecimizin ismini bilen kaç taraftar var o bile tartışılır. Muslera'nın başına olumsuz bir olay gelmesi durumunda ciddi problem yaşayacağız gibi duruyor.

*ÖN LİBERO: Muslera'daki durum Melo içinde geçerli, Şu anda takımda alternatif bakımından  en zayıf bölgelerin başında geliyor. Ön liberoda Ceyhun, Yekta gibi isimlerle oynanan hazırlık maçlarında o bölgede neler yaşandığını hep birlikte gördük.

*SOL BEK: Hakan Balta'nın kalp ritm grafiğini andıran performansı ve Çağlar'ın Anadolu takımı seviyesinden bir kurtulamaması sol bek bölgesininde mutlaka transfere ihtiyaç duyulacağını gösteriyor.

       Bu yazıda eksik bölgelerin en başına yazılabilecek yer stoperdi ki bir musubet yönetimi acele de olsa bir tedbir almaya mecbur bıraktı. Ujfalusi'nin yerine gelen Cris tecrübe olarak Ujfa'dan geri kalacak bir isim değil. Karnesine baktığımızda birçok şampiyonluk  ve takım kaptanlığı gibi büyük onurlar var. Bonservissiz gelmesi, bir diğer seçenek Kolo Toure'ye göre üçte biri fiyatına oynayacak olması , Afrika Kupası gibi bir sıkıntı olmaması ve takımda Tafo, Melo gibi vatandaşlarının bulunması artıları. Tek eksisi yaşı gibi görünsede bölgesi itibariyle bu durumu tolere edebilecek bir isim gibi görünüyor Cris.

     Ujfalusi eğer sakatlanmakta 5 gün geç kalsaydı Dany ve Semih'in yedeğinin Gökhan Zan olduğu aklıma geldikçe atalarımızın BİR MUSUBET BİN NASİHATTAN DAHA İYİDİR sözünün ne kadar doğru olduğunu tekrar görüyorum.

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder