15 Ağustos 2012 Çarşamba

GS + FB = Milli Başarı

      2002 yılında kimilerine göre tesadüf olarak görülse de büyük bir başarıya imza atıp Dünya Kupası'nda 3. olduk. Oynadığımız maçlarda en azından karşılaştığımız rakiplerden daha iyi takım olduğumuzu gösterdik. Karşılaştığımız takımlar arasında bize göre daha iyi olarak görülen tek takım Brezilya'ya karşı da çok iyi maçlar çıkarmamıza rağmen maalesef kazananamış, belki de bir final hatta dünya şampiyonluğundan olmuştuk.
      Başarılı olan kadroya baktığımızda 2000 yılında Galatasaray'ın yakaladığı UEFA kupası şampiyonluğunda başrolde olan futbolcuların çoğunlukta olduğunu hatta neredeyse takımın %80'ini oluşturduğunu görüyoruz. Kalede o sıralarda Fenerbahçe'nin kalesini başarıyla koruyan Rüştü Reçber'i, lejoyner olarakta Bayer Leverkusen'de Şampiyonlar Ligi finali gören Yıldıray Baştürk'ü görüyoruz. Teknik direktör olarak karşımıza her ne kadar Şenol Güneş çıksa da takımın futbol mentalitesinin oluşmasında Fatih Terim'in katkıları oldukça fazla görünüyordu. Ama milli takımın başarısındaki asıl etkenin bireysel olarak futbolcuların çok kaliteli ve uzun süredir birlikte oynuyor olmalarıydı.
     
       Sene 2008'i gösterdiğinde yine Galatasaray ve Fenerbahçe ağırlıklı bir kadro, yine Fatih Terim ve doğal olarak yine başarı vardı. Bu turnuvada Rüştü yerini yavaş yavaş Volkan'a bırakıyor, Kaptan Bülent'in yerine Servet monte oluyor, Hasan Şaş'ın boşluğunu Arda, Tugay'ın yerini Mehmet Aurelio dolduruyordu. İlhan Mansız'dan sonra Beşiktaş'tan forvet Nihat ve bu seferki lejyonerimiz ise Hamit olarak göze çarpıyordu. Forvetimizde ise kulübünde nöbetçi olup milli takımda harikalar yaratan Semih ve yine aynı takımdan Tuncay bulunuyordu.

        Şimdi ise sıra 2014 Dünya Kupası'na geldi. Oluşacak kadroya bakarsak; Volkan-Gökhan-Semih-Egemen-İsmail-Hamit-Selçuk-M.Topal-Nuri-Arda-Burak onbirinin muhtemel olduğunu görüyoruz. Bu kadroda Fb-Gs dışında takımda görünen isimler lejyoner Nuri Şahin ve İsmail Köybaşı. Onun da yerininin Hasan Ali Kaldırım tarafından tehdit edileceği apaçık ortada. Beşiktaşlı forvet geleneğini bozmayacak isim ise Mustafa Pektemek olarak dikkat çekiyor. (Arda ve Emre'yi lejyoner saymamamın sebebi henüz yurt dışına çıkmaları ve uzun süredir bu kadronun içinde yer almalarıdır.)


       2002 ve 2008 yılında yakalanan başarılara baktığımızda futbolcuların bireysel olarak kaliteli olmalarının, sürekli birlikte oynamalarının ve birbirini tanımalarının oldukça etkili olduğunu görüyoruz. Ayrıca takımın büyük bölümünün yine Fatih Terim tarafından çalıştırılıyor olması büyük avantaj. Bence 2014 elemelerinde ve eğer gidersek finallerde bu durumlar takımın başarısında olumlu yönde etki edecek.

       Ayrıca yakalanan başarılarda takımın başında bir Türk teknik direktör olması da başarı şansımızı artırıyor. Abdullah Avcı; Şenol Güneş, Mustafa Denizli ve Fatih Terim'den sonra milli takım için biçilmiş kaftan olarak görünüyor.
       

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder