20 Temmuz 2013 Cumartesi

Şampiyonluğun Şifresi: Yerli Kulübe



Transfer sezonunun henüz ortalarında olmamıza rağmen şampiyonluğa oynayacağını düşündüğüm kulüplerimiz transferi büyük ölçüde tamamladılar. Bunun nedeni 6+0+4 kararından sonra alınabilecek bir iki yerli futbolcunun hemen transfer edilmesi, kadrolardaki mevcut vasat yerlilerle sözleşme yenilenmesi ve zaten şişmiş durumda olan kontenjanlarından dolayı  yabancı futbolcuların alınması değil gönderilmesi ile mesainin harcanmasıdır. Federasyonun almış olduğu karar ile ilgili yorumumu daha önceden yaptığımdan “başa gelen çekilir” deyip bundan sonra “neler yaşanır, lig nasıl ilerler ve mutlu sona kim ulaşır?” üzerine kafa yormaya karar verdim.

Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere bu sene kulübede hiç yabancı olamayacağından hareketle şampiyonu belirleyecek etkenin kulübelerden alınacak katkı olduğunu düşünüyorum. Daha doğrusu futbol böyledir. Birçok maç yedek kulübesinden gelen futbolcuların katkılarıyla kazanılır ya da kaybedilir.  Kenara baktığımızda tamamen yerlilerden oluşan bir kulübe göreceğimizden yerlisi iyi olan büyük ihtimalle şampiyonluğu da kazanacaktır. Tabi bu tezin gerçekleşmesinde en kritik noktalardan biri de ilk 11 başlayacak yabancıların neler yapacağı olacaktır.

Analize son şampiyon Galatasaray’dan başlayalım. İlk 11’de yabancı olarak Muslera, Eboue, Chedjou, Melo, Sneijder ve Drogba, yerli olarak ise  Semih, Hakan Balta, Hamit, Selçuk, Burak’ın başlayacağını varsayalım.Bu durumda kulübeyi;Eray, Gökhan Zan, Sabri, Engin, Yekta, Emre, Erman Kılıç, Kazım, Umut  isimlerinden 7 tanesi oluştururacak. Geçen seneki performansları göz önünde bulundurulursa oyuna girdiğinde olumlu etk yaratacak tek isim Umut görünüyor. Yeni transfer Erman Kılıç ise tamamen kapalı kutu. Bu durumda Galatasaray’ın kulübesi şampiyonluk için yetmeyebilir.

Fenerbahçe’de ise durumlar biraz daha farklı. Eksik görülen yerlerin tamamına yeni ve kaliteli isimler transfer edildi ve edilmeye de devam ediliyor. An itibariyle Cardozo transferi gerçekleşeceğe benziyor. Eğer olursa Fener’in ilk 11’de Alves, Kadlec,Baroni yada Meireles, Kuyt, Sow, Cardozo, Volkan, Gökhan, Egemen, Emre, Topal isimlerinden oluşacağa benziyor. Bu durumda Fenerbahçe’yi geçen sene lig ikinciliğine, kupa şampiyonluğuna ve Uefa’da yarı finale taşıyan oyuncuların çoğu yedek kulübesinde olacak.

Kulübede; Mert, Bekir, Hasan Ali, Selçuk Şahin, Alper(11’de bir yabancının yerini de alabilir),  Topuz, Caner, Recep Niyaz isimlerinden 7 tanesi ile oluşacak. Kulübedekilere bakınca Fenerbahçe’nin üstünlüğü göze çarpıyor. Ancak Fenerbahçe’nin üç büyük dezavantajı var. Birincisi yeni bir teknik direktör, ikincisi takımın kritik bölgelerinde çok da kötü olmayan isimlerin yerine yapılmış yeni transferlerin uyumuqqqq ve yerli forvet rotasyonunun neredeyse hiç olmayışı.

Beşiktaş, “FEDA” senesinin olumlu bir mirası olarak eldeki yabancılardan kurtulma sorunuyla uğraşmadı. Hatta eksik yerlerine yabancı transfer bile yapabildiler. Alınması mecbur olan stoper mevkisine geleceğinin parlak olduğunu söyledikleri bir genç ve forvete ligin kalbur üstü forvetlerinden birini transfer ettiler. Diğer transferleri ise genelde kulübeye oldu. Şu anda transferi konuşulan Tolga Zengin alınırsa bence  Beşiktaş’ta hedefleri yükseltecek bir isim olur. Beşiktaş’ın ilk 11’ine bakacak olursak; Franco, Sivok, Fernandes, Holosko, Almeida, Eneramo, alınırsa Tolga, Serdar kurtuluş, Gökhan Süzen, Veli ve Olcay. 

Kulübe ise; Cenk, Toraman, Ersan, Tanju, İsmail Köybaşı, Necip, Oğuzhan, Sezer Öztürk, Gökhan Töre, Pektemek, Ömer Şişmanoğlu isimlerinden yedisi ile oluşacak. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray’da yaşanan yerli ofans sıkıntısı Beşiktaş’ta görünmüyor. Özellikle ülkemizin yeni nöbetçi golcüsü Ömer Şişmanoğlu’nun ve iki sene öncesinin en iyi orta saha oyuncularından olan Sezer Öztürk’ün transferi kulübeden gelecek katkı bakımından oldukça mantıklı. Ancak  geçen sene Beşiktaş’ın sıkıntılarının başında gelen sol beke, Hilbert’in bırakılması ile sağ bek de eklenmiş oldu. Antep’ten alınan Serdar ve yaklaşık bir buçuk yıldır topa dokunamayan İsmail Köybaşı’nın performansları bek probleminin akıbetini belirleyecek.

Bursaspor yaptığı transferlerle dikkat çekse de yerli rotasyonu çok kısıtlı olduğu için, Trabzon’un şampiyonluğa oynayacak bir kadro ve en önemlisi psikolojiye sahip olmadığını düşündüğümden bu analize dahil etmedim.  Yukarıdaki tabloya baktığımızda avantajlı takım Fenerbahçe görünüyor. Ancak Galatasaray’ın sadece birkaç takviye ile kadrosunu hiç bozmadan devam etmesi rakiplerine geçen seneki 10 puanlık farkı kapatacak bir futbol oynamaları gerektiğini hatırlatıyor.  

Şampiyon kim olursa olsun, liglerin her sene tekrarlandığını unutmadan, kavga dövüşten uzak, temiz, kaliteli bir lig izlemek ümidiyle…

CUMALİ ÖNCALIR
http://concalir.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder