25 Temmuz 2013 Perşembe

Marketing IN, Ruh OUT

 

    Kulüplerimizin forma lansmanları yapıldı. Özellikle Fenerbahçe formaları ile ilgili yapılan yorumların biri hariç neredeyse tamamı olumsuzdu. Olumlu yorum yapan isim ise bu işin başında olan ve kulüp ürüncülüğü işini hakkıyla yapan Abdullah Kiğılı beyefendiydi. Onun da forma ile ilgili kötü konuşmasını beklemek mantıksız olurdu zaten.
 
     Birkaç yıl önce Galatasaray'ın forma tanıtımında gizli çekilmiş bazı görüntülerde Arda Turan'ın formalarla ilgili yaptığı yorumlar oldukça tartışma yaratmıştı. Ancak dün sosyal medyada Arda'ya hak verenlere hatta onun gibi cümleler kuranlara fazlasıyla rastladım.

    "Marketing" adı altında alternatif yada doğru deyişle alışılmadık bir renk ile çıkarılan formalardan para kazanma hevesi hangi ülkeden bize bulaştı bilmiyorum ama  bizde tutmadığı aşikar. Örnek verecek olursak Galatasaray'ın birkaç yıl üst üste denediği altın, somon, turkuaz, mor gibi renkler taraftarlarca beğenilmedi. Yada Fenerbahçe'nin yeşili, Beşiktaş'ın kırmızı ve grisi beklenilen ektiyi yaratmadı.

     Bu konuda hedef kitle taraftar ise neden onların beğenisi dikkate alınmaz anlamıyorum. Bence Fenerbahçe için forma klasik çubuklu altına beyaz şort, Galatasaray için parçalı altına beyaz şort ve Beşiktaş için düz beyaz altına siyah şorttur. Forma fiyatlarının ateş pahasına dönüştüğü ve 20-25 milyonlara dayanan taraftar sayısına rağmen en fazla 500 bin formanın satılabildiği ülkemizde forma alacak olsam gidip enterasan renkleri tercih etmem. Takımımı hangisi temsil ediyorsa o formaya yönelirim.

     Ayrıca formalar üzerinden mesaj verme, formaya bir iki figürle anlam kazandırma telaşı da yersiz. Örneğin Galatasaray forması üzerine aslan koymak yada ilk defa duyduğumuz Galatlar'dan bahsederek mor renk tercih etmek beni etkilemedi. Yada Fenerbahçe formasındaki Türkiye haritası yada atkı şov onları etkilememiş görünüyor. Formayı anlamlı kılan onları kimin giydiği ve o forma üzerindeyken neler başardığıdır. O yüzden zamanında Metin Oktay'ın, Lefter'in, Baba Hakkı'nın, Can Bartu'nun terleterek ruh kattıkları formalara daha başka manalar yüklemeye çalışmak gereksiz.

     Para kaygısı ve rakibimi forma satışında nasıl geçerim endişesi ile yapılan bu hamleler, formanın etiket fiyatını yükseltirken, ulaşılabilirliğini ve en önemlisi ruhunu azaltıyor.

Cumali Öncalır
http://concalir.blogspot.com

   

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder