13 Şubat 2013 Çarşamba

İbre Galatasaray'dan Yana...

                    20 Şubat' a sayılı günler kalmışken temsilcimiz Galatasaray ve rakibi Schalke' nin mevcut durumlarına baktığımızda, iki takım içinde sıkıntılı günler yaşandığını görüyoruz. Galatasaray tarafı, yaptığı transferlerden ve aldığı saha içi galibiyetlerden dolayı bazı problemleri gün yüzüne çıkmasa da özellikle Schalke tarafı için  işler hiç iyi görünmüyor.

                   İlk önce Galatasaray'ı ele alayım. Henüz çok geç değil, üç hafta önce Kasımpaşa mağlubiyetinden sonra Fatih Terim' den gelen ve yönetimle arasında yaşanan sürtüşmeyi açıkça belli eden açıklamalar her ne olduysa bir anda gündemden düştü. Fatih Hoca belli ki birşeylerden rahatsızdı ve olayın birden gündemden düştüğünü görünce problemin ortadan kalktığını varsayarak diğer konulara geçiyorum.  Sermaye artırımı ve basketbol takımı ile ilgili yaşanan spekülasyonlara, kafama çok fazla takılmasına rağmen futbol takımı üzerinde etki yaratmayacağını düşündüğüm için yer vermiyorum

                 Galatasaray' daki diğer problem takımın önemli, daha doğru bir deyişle takımı sezon başından itibaren buraya kadar getiren önemli isimlerinin maç eksikliği. Bu isimler Eboue ve Melo. Melo'nun aldığı cezadan sonra maçlarda yer alamaması Melo gibi fizik futbolu oynayan bir futbolcu için hayli ciddi bir eksiklik ve bence Fatih Terim tarafından tercih edilmeyecek. Bu durumda yerine oynayan Yekta'nın en azından  ligdeki performansını sergilemesi gerektiriyor. Eboue' ye gelirsek Afrika kupası sürecini düşündüğümde Eboue, 23 Aralık' tan beridir takımla birlikte maça çıkmıyor. Ayrıca Eboue'nin takıma gelen transferlerle beraber değişen sisteme adaptasyonu da düşünürsek Sabri' nin Antalyaspor maçındaki performansının aynısı için dua etmekten başka şansımız kalmıyor. Ayrıca formda olan Burak, Umut ve Avrupa tecrübeleri ile Drogba,Elmander dörtlüsünden hangisinin kadroda olacağını düşünmek bizim için keyif gibi görünse de Fatih Hoca için sıkıntı olarak görünüyor.

               Schalke tarafında ise sular bizimkinden daha sıcak. İlk önce takımın önemli isimlerinin transferleri ve sakatlıklarıyla başlayalım. Şu ana kadar izlediğim kadarıyla takımın en önemli 3-4 isminden biri olan Lewis Holtby' nin Tottenham' a transfer oluşu bizim için büyük bir artı. Fakat yerine gelen eski Lyon'lu ve geçmişte ismi Galatasaray ile de anılan Michel Bastos, en az Holtby kadar tehlikeli bir futbolcu. Ama Schalke için asıl handikap yaratacak unsur transfer değil oyuncu sakatlıkları. Affelay, Papadopoulos, Obasi ve Türkiye-Romanya maçında izlediğim ve futboluna hayran kaldığım Marica oynyaamayacağı kesin olan isimler. Sağbek Uchida, Moritz ve en önemlisi Huntelaar durumu şimdilik belirsiz olan ismler. Fakat en önemlisi takımın şu andaki form durumu. Takımı, şampiyonlar liginde mağlubiyet almadan ve grup lideri yaparak buraya kadar getiren Huub Stevens'in görevine son verilmesinin ardından göreve getirilen Jens Keller ile arka arkaya alınan üç başarısız sonuca rağmen yıl sonuna kadar yola devam edileceğine dair yapılan açıklama teknik adamın sezon sonunda görevden alınacağının kanıtı.

              Bunca olumsuz tabloya rağmen oynarsa Huntelaar, Farfan, Höwedes, Draxler, Barnetta, Neustädter, Fuchs mevkileri düşünüldüğünde en az Galatasaraylı futbolcular kadar kaliteli isimler. Ayrıca sezon arasında yenilenmiş olmasına rağmen iki maçtır futbolcuların ayakta durmakta zorlandığı Arena'nın zemini umarım maç gününe kadar oturur da futbol kalitesi olumsuz etkilenmez. Bakıldığında tablo bu. Bir tarafta ligdeki reel hedefi Avrupa Ligi'ne katılabilmeye kadar düşen ve tek tutarlı  hedefi Şampiyonlar Ligi olan Schalke ile diğer tarafta aynı hedef için milyonlarca euro yükün altına girmiş Galatasaray' ın arasındaki maç oldukça zor geçeceğe benzemekle birlikte, ibre az da olsa Galatasaray'dan yana gibi görünüyor...



Cumali ÖNCALIR
concalir@windowslive.com
http://concalir.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder